Gökhan Yıldız
Esas benliğimden dışarı yansıyan ben, Gökhan Yıldız… Göreleli gerçekliğimize 1988 yılının
29 Kasım’ında İstanbul’da kavuştuk… İçinde vuslatı barındıran bu kavuşma, tam 25 sene
sonra ilk kitabımı çıkarana kadar tinsel bir evrimden geçti. Bu evrim, öğretiyi barındırdığı
gibi, “Okul hayatı” adını verdiğimiz bir süreçten de geçmeme sebep oldu. İlk ve orta
öğrenimimi bitirdikten sonra peşime takılan lise hayatımın ardından üniversiteye geçtim.
Lisansım, İletişim Sanatları üzerineydi… Ben iletişimi ve ötesini kurmayı öğrendiğim İletişim
Sanatları bölümünü, bir tez yazacağım İletişim Sanatları
bölümünün yüksek lisans programı takip etti… Bu takibin sonunda ikinci yüksek lisansımı
yaptığım, sanatın ve sanatçının içinde olmam gerektiğine inandığım ikinci yüksek lisansım
olan Sanat Yönetimi bölümü aldı… Şimdilerde İstanbul Topkapı Üniversitesi oyunculuk bölümünde yüksek lisans yaparak dördüncü diplomamın peşindeyim.
Ruhumun dışavurumunu temel edindiğim hayat felsefemde, ruhumun kim olduğunu ve neye ait olduğunu bulmam yıllarımı aldı… Sonra anladım ki tüm kâinatın kökenine ait bir parça insanın bedeninin içinde… Bu sırrı anlamam, bu sırra ve kâinatın temelindeki kutsal kaynağa “Aşk” adını vermeme sebep oldu… İlk kitabım Bendeki Aşk Sende’yi yazarken de söylediğim gibi, yazma üslubum aşkın, aşkı anlatış biçimi üzerine… Bu biçimle birlikte ikinci kitabım Bende Onu İşittim, “Ben de” ve “Bende” adlı benlik biçimlerinin farklarını ve ince bağlantısını görmeme sebep oldu. Bir sonraki kitabım olan Kayıp Dağın Gemisi’ni yasmak ise yazarlık ve sahne sanatlarını birleştirmeme bir vesile oldu. Bu vesile ile oyunculuğa başladım ve sahnede yerimi aldım. Bu sebeplerle birlikte bir ya da iki kitap değil, birçok kitap yazacağıma da emin oldum. Bugün aktif bir iş hayatının içinde olan benliğim, tenden ötede kutsal kâinat kitabının sözlerini, yine bana yazarlık yaptırtarak yazdırıyor… Yazarlığın sanatsal boyutu hizmet sektörünün çeşitli alanlarında işlettiğim işletmelerle birlikte benimsemiş olduğum bir meslek biçimine dönerken, benliğimi de ifade edebileceğim ve ettiğim en saf eyleme dönüştü… Bu dönüşüm insan olabilme yolunda kâmil bir gelecek inşa etmeme sebebi olurken, yazmak ve yazı bana benliğimi çok kez yeni baştan öğretti…